Salı, Ağustos 19, 2008

...SON MEŞ'ALEMİZ TAŞKESENLİ ŞEYH ZEKİ HACAEFENDİ (1931 - 2002)

Nur yüzünü
Sıcak bakışlarını
Manalı tebessümlerini
Hoş sohbetlerini
Seni özledim NUR YÜZLÜM..!
Sesini özledim,
Gel demeni özledim,
Yürümeni özledim,
İnsanları büyüleyen heybetini özledim,
Resmin bana yetmiyor seni özledim ben NUR YÜZLÜM, seni.
Vakıfta yerin boş kaldı,
Camide kürsün boş kaldı,
Cübben sensiz kaldı,
Bizler yetim kaldık,
SENİ ÇOK ÖZLEDİM NUR YÜZLÜM, AY YÜZLÜM SENİ ÇOK ÖZLEDİM..!
Cevat TAŞKESENLİGİL 29.04.2002

1931 yılında Erzurum Taşkesen Köyü’nde dünyaya geldi. İlk tahsilini Taşkesen Köyü medresesinde dayısı ve kayınpederi Şeyh Şahabettin Efendi yanında yaptı. Daha sonra Horasan Yüzören Köyü’nde Şeyh Muhammed Efendi, Taşkesenli Molla Alaattin Efendi ve Karayazı Erenler Köyü’nde Şeyh Yahya Efendi gibi zatlardan kelam, hadis, tefsir, fıkıh ve mantık dersleri aldı ve son olarak yine dayısı ve kayınpederi Şeyh Şahabettin Efendi’nin yanında tahsilini bitirdi. Norşin’li Hazret’in torunu Şeyh Muhammed Maşuk Efendi’nin halifesi Yüzören Köyü İmamı Taşkesenli Şeyh Muhammed Efendi’nin yanında manevi ders alarak hilafet ünvanını aldı.
Uzun yıllar vakfımızın fahri başkanı, ailemizin manevi önderi olarak hepimizin gönlüne taht kurdu. Yıllar boyu Erzurum Taşkesen Camii'nde, Demirciler Çarşısı'nda, Sanayii Mahallesi'nde, Çukurevler'de ve Mahallebaşı gibi semtlerde bulunan birçok camiide vaaz eden Şeyh Zeki Hocaefendi, bütün Erzurum'un sevdiği ve saygı duyduğu bir hoca olarak hayatını sürdürdü. Çeşitli kesimlerden bir çok insanın ziyaret ettiği Hocamız, kendisine sorulan sorular karşısındaki açıklayıcı ve tatmin edici cevaplarıyla da meşhur olmuştur.
HÜZÜNLÜ AYRILIK
Yaşadığı süre içinde Allah'a kulluk vazifesinden başka bir şey düşünmemiş, insanlığın içinde bulunduğu kötü gidişe dur diyememenin acısıyla geceler boyu göz yaşı dökmüş, onlarca talebe yetiştirmiş Şeyh Zeki Hocamız 23 Nisan 2002 Salı sabahı saat 4.30'da sabah namazını kılmak için abdest almış sünnetini kıldıktan sonra yüksek tansiyona bağlı kalp yetmezliğinden dolayı abdestli ve seccadesinin üzerinde hayata veda etmiştir. Cenazesi Erzurum'da Taşkesenli Camii bahçesinde bulunan dedesi Şeyh Ahmed Efendi'nin türbesi yanında defnedilmiştir.

...ve ÖLÜMÜN GÜZELLİĞİ
Yıllarca biz çevresindekilere İslam'ı yaşamayı öğreten ve İslam'ı yaşayanlar ile yaşamayanların sonunun nasıl olacağını anlatan Şeyh Zeki Hocamız, vefatında dahi bizlere bir çok ders vererek toprağa girdi. Cenazesindeki, aylarca Erzurum'da konuşulan mahşeri kalabalık, okunan yüzlerce Hatm-i Şerif, yüzbinlerce fatiha, taziyelerini bildirmek için gelen binlerce insan hocamızın hayattaki İslami mücadelesinin karşılığı olarak Cenab-ı Allah'ın ona verdiği mükafatı ispatlar gibiydi.Sapasağlam hiç bir şeyi yokken, seher vakti abdestli seccadesinin üzerinde ruhunu Yaradana teslim etmesi ise, tıpkı "su testisi su yolunda kırılır" atasözünü doğrular gibi yaşadığı doğrultuda, hayatının büyük bir kısmını geçirdiği seccadesinin üzerinde Cenab-ı Allah'a karşı kulluk vazifesini yaparken hayatını yitirmesi ise çıkarmamız gereken bir diğer dersti.Yaşarken hayatını İslam'a adayan Şeyh Zeki Hocamız, ölürken dahi biz evlatlarına, müritlerine ve tüm Erzurum'a çok büyük dersler vererek son görevini de yapmış oldu.Cenab-ı Allah Hocamızın ve hayatını İslam'a adamış diğer geçmişlerimizin makamını Cennet eylesin inşaallah..!
ACI KAYBIMIZ
Vakfımız kurucusu, ailemizin önderi ve vakfımızın fahri başkanı, altın silsilemizin yaşayan son meş'alesini, ŞEYH ZEKİ HOCAEFENDİ'yi kaybettik. 23 Nisan 2002 Salı sabah saat 4.30'da sabah namazını kılarken seccadesinin üzerinde hayata veda etti. Ölüm haktır, hepimiz içindir ve bütün nefisler mutlaka ölümü tadacaktır. Hayatını ilme, İslam'a ve insanlığa hizmete adamış Şeyh Zeki Hocaefendi'ye hepimizin daha çok ihtiyacı vardı. O'nun nur yüzüne, o sıcak bakışlarına, o manalı tebessümlerine, dualarına, öğüt ve nasihatlerine, bize yol gösteren, bize önderlik eden o güzel sohbetlerine daha çok ihtiyacımız vardı. Çok erken kaybettik, ama ne yapalım ki, vakti ve zamanı gelmişti. Yapabileceğimiz tek şey O'na karşı son vazifemizi yapmak, O'na son hizmetimizi etmek, son defa elini öpmekti. Ne mutlu O'nun hizmetini yapan ve O'nun duasını alanlara.
Bu siteyi hazırlarken bir günde çok sevdiğim, saygı duyduğum amcam Şeyh Zeki Hocaefendi'nin vefat haberini yazacağım aklıma gelmezdi. Ancak ne yapabiliriz ki, Takdiri İlahi. Cenab-ı Allah tüm hak dostlarına ve hocamıza rahmet eylesin. Cenab-ı Allah tüm hak dostlarının ve hocamızın makamını cennet eylesin, geçmiş günahlarını affetsin inşaallah. Elimizden duadan ve Fatiha okumaktan başka da bir şey gelmiyor. Cenab-ı Allah bizleri de başta Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in ve tüm sevdiği kulları ile O'nu sevenlerin ve Hocamızın şefaatlerine nail eylesin inşaallah.
NUR İÇİNDE YAT NUR YÜZLÜM NUR İÇİNDE YAT..!
O bizlerin yaşayan son meş'alesi idi.
O hepimizin babası, önderi, büyüğü, şeyhi idi.
O sadece ailemize değil tüm Erzurum'a mal olmuştu.
Onun kaybı da bizlerin değil tüm Erzurum'un kaybı oldu.
O'nu hepimiz daha çok arayacağız.
Tüm Erzurum'un ve O'nu sevenlerin başı sağolsun.
Cevat TAŞKESENLİGİL - 29.04.2002

SEHER VAKTİ
Bir gün öncesi herşey çok güzel, herkes işinde gücünde, sabaha plan yapıyor. Ama bir sonraki günün seher vakti sessiz ve hüzünlü. çünkü sabahın o ilk ışıkları, kuşların ötüşü o gün başka bir şey ifade ediyordu. Evet Cenab-ı Allah bir alimi, bir sevdiğini daha yanına almıştı. Şeyh Zeki Hocamız Hakk'ın rahmetine kavuşmuştu. Herkes alimin ve alemin kaybına ağlıyordu. Etrafıma baktığımda gördüm ki, buğulu gözler, sızlayan kalpler, Allah diyen diller, avuç açmış Rahmet dileyen eller. Evet sabretmekten başka çıkar yolumuz yok. Hepimiz Allah'tan geldik ve bir gün mutlaka O'na döneceğiz. Allah Rahmetini ve sabrını üzerimizden esirgemesin. ALLAHUEKBER... Ahmet YOKUŞUŞ 22.05.2002

Hiç yorum yok: