Cumartesi, Ağustos 09, 2008

TAŞKESENLİ ŞEYH AHMED EFENDİ (1848 - 1909)


Ailesi, 1258 yılında Hülagü’nün Bağdat’ı işgal ederek Abbasi Halifeliğine son verdiğinde Bağdat’tan Şam’a, daha sonra irşad vazifesini yürütmek için çeşitli yerlere göç etmiş ve oralarda ikamet etmiştir. Daha sonra 17. yüzyılda Bingöl’ün Karlıova ilçesine bağlı Hacılar Köyü’ne yerleşmiştir. İşte gelecekte insanlara hayırlı hizmetler verecek ilim ve maneviyat insanlarının temeli burada atılmıştır. Taşkesenli Şeyhleri’nin ilki Erzurum havalisinde ilim ve irfanı ile tanınan Şeyh Ahmet Efendi, 1848 yılında babası Molla Mahmut Efendi’nin yerleştiği Hacılar Köyü’nde dünyaya geldi. Alim ve fazıl bir aile silsilesinden gelen Şeyh Ahmet Efendi’nin dedesi Molla Abdurrahman ve ulu dedesi Molla Musa, yaşadığı dönemlerde çevresinde çok sevilen ve takdir edilen zatlarmış. Küçük yaşlarda iken ilme yönelen Şeyh Ahmet Efendi, muhtelif medreselerde tahsil görüp mezun olduktan sonra, bulunduğu yerin en büyük alimlerinden olan Molla Ahmet Kuki Hz.’den fıkıh, kelam, hadis, tefsir ve mantık üzerine birinci icazetini almıştır. Kendisi de bir kaç tane mucaz (icazetli) yetiştirdikten sonra Bitlis’ten Bağdat’a kadar herkesin baş eğdiği ve sevip saydığı Şeyh Halit-i Evreki’yi ziyaret ederek yanında bir süre kalmış ve bu süre içerisinde bu zattan fen bilimleri (astronomi, jeoloji, cebir ve hendese) okuyarak ikinci icazetini almıştır.

TALEBELİKTEN İRŞAD HAYATINA


Şeyh Ahmet Efendi, Şeyh Halit-i Evreki Hz.’nin yanında ders alırken ününü çok duyduğu Seyyid Abdulkadiri Geylani Hz.’nin torunu olan Seyyid Sıbğetullahi Arvasi Hz.’ni Bitlis Hizan’da ziyaret ederek, manevi yönden yetişmek üzere bu zat’a teslim olmuştur. Bu zat’tan irşad dersleri alan Şeyh Ahmet Efendi, Seyyid Sıbğetullahi Arvasi Hz.’nin vefatından sonra halifesi olan Şeyh Abdurrahmani Taği’ye teslim olmuştur. İrşadını bu zatın yanında tamamlayarak halife görevini alan Şeyh Ahmet Efendi, mürşidi tarafından irşadda bulunması için 1893 yılında Erzurum’a görevlendirilmiştir. Babası ve dedeleri gibi o da irşad görevi için mekan değiştirme usulüne uymuş ve Erzurum’un Sultanmelik Mahallesi Üç Kümbetler mevkiinde manevi dostları tarafından yaptırılan eve yerleşerek, bu evde talebe yetiştirmeye başlamıştır. Şeyh Ahmet Efendi, yaz aylarında Erzurum’a yaklaşık 45 km. uzaklıkta olan Taşkesen Köyü’nde ikamet edip talebelerini burada okutmaya devam etmiştir. Amcası oğlu ve halifesi olan Şeyh İbrahim Efendi’yi Taşkesen’de ikamet ettirmiş ve böylece Erzurumlular tarafından Taşkesenli şöhretiyle meşhur olarak Taşkesen’den yükselecek olan altın silsilenin temellerini atmıştır. Erzurum’da yürüttüğü irşad faaliyetleri sonucunda 78 mezun hoca ve 4 büyük halife yetiştiren Taşkesenli Şeyh Ahmet Efendi hayatı boyunca kendisini sofuluğa vermiş ve halk tarafından bu yönü ile tanınmıştır. Şöhretin her türlüsünden hayatının her döneminde şiddetle kaçınan bu büyük Zat, Erzurum ve çevresinde maddi ve manevi ilimleri ile insanlara üstün hizmetler vermiştir.

SULTAN ABDÜLHAMİT'LE MANEVİ KARDEŞLİK

Taşkesenli Şeyh Ahmet Efendi’nin Sultan Abdülhamit'le hiç görüşmedikleri halde Abdülhamit Han tarafından tanındığı şu hadiseden anlaşılmaktadır. Erzurum’un Pasinler ilçesi Tuylar Köyü’nden bir zat, Sultan Abdülhamit Han’ın ikamet ettiği Yıldız Sarayı’nda diğer bir arkadaşıyla nöbet tutarken, Abdülhamit Han bir ara balkona çıkar ve bunları yanına çağırır. Balkonun yanına gittiklerinde Sultan diğer nöbetçiyi hiç konuşturmadan bir miktar para atar ve hamama gitmesini söyler. (Bilahare anlaşılır ki bu asker gusül etme imkanı bulamadan nöbete gelmiştir.) Erzurumluya dönerek “Siz tarikat ehlisiniz, mürşidiniz kimdir ?” diye sorar. Erzurumlu “Taşkesenli Şeyh Ahmet Efendi” diye cevap verince, Abdülhamit Han, “Evet O zatla tanışıyoruz” der ve içeri girer. Biraz sonra elinde bir Kur’an-ı Kerim’le gelerek Erzurumluya “Ben bu Kur’an-ı Kerim’i sana hediye ediyorum. Sende götürür şeyhin olan kardeşime verirsen memnun olurum.” Der. Erzurumlu bir müddet sonra memleketine döndüğünde şeyhinin huzuruna varır; Şeyh Ahmet Efendi onu görünce, “Emaneti getirdin mi ?” diye sorar. Erzurumlu da hediye edilen Kur’an-ı Kerim’i Şeyh Ahmet Efendi’ye teslim eder. Günümüze kadar büyük bir titizlikle koruna bu Kur’an-ı Kerim, hala aile kütüphanesinde muhafaza edilmektedir. Hatta Şeyh Ahmet Efendi vefatından birkaç dakika önce gözlerini açarak “Yazık oldu Sultan Abdülhamit’e, yazık oldu” demiştir. Daha sonra 31 Mart vakası neticesinde de Sultan Abdülhamit Han’ın tahttan indirilmesi vuku bulmuştur.

...VE BÜYÜK AYRILIK
Erzurum’da çok sayıda talebe yetiştiren Şeyh Ahmet Efendi 61 yaşında iken 24 Mart 1909 yılında Erzurum’da vefat etmiştir. Halen Erzurum Merkezde bulunan Taşkesenli Camii bahçesinde bulunan türbesi kalabalık halk kitleleri tarafından ziyaret edilmektedir. Nakşibendi şeyhi olan Şeyh Ahmet Efendi’nin yetiştirdiği halife ve mezun hocalardan bazıları şunlardır : Şeyh Ziyaettin Efendi, Şeyh İbrahim Efendi, Erzurum Serçeme Köyü’nden Tabur İmamı Muhammed Nuri Efendi, Diyarbakır Liceli Molla Ömer Efendi ve Kağızmanlı Molla Hasan Efendi.

Hiç yorum yok: